☊ TCL02
Müzik şefi için - RAB'bin kulu Davut'un mezmuru - RAB kendisini bütün düşmanlarının pençesinden
ve Saul'un elinden kurtardığı gün Davut RAB'be şu ezgiyi okudu:
1. Seni seviyorum, gücüm sensin, ya RAB!
2. RAB benim kayam, sığınağım, kurtarıcımdır,
Tanrım, kayam, sığınacak yerimdir,
Kalkanım, güçlü kurtarıcım, korunağımdır!
3. Övgüye değer RAB'be seslenir,
Kurtulurum düşmanlarımdan.
4. Ölüm iplerine dolanmıştım,
Yıkım selleri basmıştı beni,
5. Ölüler diyarının bağları sarmıştı,
Ölüm tuzakları çıkmıştı karşıma.
6. Sıkıntı içinde RAB'be yakardım,
Yardıma çağırdım Tanrım'ı.
Tapınağından sesimi duydu,
Haykırışım kulaklarına ulaştı.
7. O zaman yeryüzü sarsılıp sallandı,
Titreyip sarsıldı dağların temelleri,
Çünkü RAB öfkelenmişti.
8. Burnundan duman yükseldi,
Ağzından kavurucu ateş
Ve korlar fışkırdı.
9. Kara buluta basarak
Gökleri yarıp indi.
10. Bir Keruv'a binip uçtu,
Rüzgar kanatlar takarak hızla geldi.
11. Karanlığı örtündü,
Kara bulutları kendine çardak yaptı.
12. Varlığının parıltısından,
Bulutlardan dolu ve korlar savruluyordu.
13. RAB göklerden gürledi,
Duyurdu sesini Yüceler Yücesi,
Dolu ve alevli korlarla.
14. Savurup oklarını düşmanlarını dağıttı,
Şimşek çaktırarak onları şaşkına çevirdi.
15. Denizin dibi göründü,
Yeryüzünün temelleri açığa çıktı, ya RAB,
Senin azarlamandan,
Burnundan çıkan güçlü soluktan.
16. RAB yukarıdan elini uzatıp tuttu,
Çıkardı beni derin sulardan.
17. Beni zorlu düşmanımdan,
Benden nefret edenlerden kurtardı,
Çünkü onlar benden güçlüydü.
18. Felaket günümde karşıma dikildiler,
Ama RAB bana destek oldu.
19. Beni huzura kavuşturdu,
Kurtardı, çünkü benden hoşnut kaldı.
20. RAB doğruluğumun karşılığını verdi,
Beni temiz ellerime göre ödüllendirdi.
21. Çünkü RAB'bin yolunda yürüdüm,
Tanrım'dan uzaklaşarak kötülük yapmadım.
22. O'nun bütün ilkelerini göz önünde tuttum,
Kurallarından ayrılmadım.
23. O'nun gözünde kusursuzdum,
Suç işlemekten sakındım.
24. Bu yüzden RAB beni doğruluğuma
Ve gözünde pak olan ellerime göre ödüllendirdi.
25. Sadık kuluna sadakat gösterir,
Kusursuz olana kusursuz davranırsın.
26. Pak olanla pak olur,
Eğriye eğri davranırsın.
27. Alçakgönüllüleri kurtarır,
Gururluların başını eğersin.
28. Işığımın kaynağı sensin, ya RAB, Tanrım!
Karanlığımı aydınlatırsın.
29. Desteğinle akıncılara saldırır,
Seninle surları aşarım, Tanrım.
30. Tanrı'nın yolu kusursuzdur,
RAB'bin sözü arıdır.
O kendisine sığınan herkesin kalkanıdır.
31. Var mı RAB'den başka tanrı?
Tanrımız'dan başka kaya var mı?
32. Tanrı beni güçle donatır,
Yolumu kusursuz kılar.
33. Ayaklar verdi bana, geyiklerinki gibi,
Doruklarda tutar beni.
34. Bana savaşmayı öğretti,
Kollarımla tunç bir yayı gereyim diye.
35. Bana zafer kalkanını bağışlarsın,
Sağ elin destekler,
Alçakgönüllülüğün yüceltir beni.
36. Bastığım yerleri genişletirsin,
Burkulmaz bileklerim.
37. Kovalayıp yetiştim düşmanlarıma,
Hepsi yok olmadan geri dönmedim.
38. Ezdim onları, kalkamaz oldular,
Ayaklarımın altına serildiler.
39. Savaş için beni güçle donattın,
Bana başkaldıranları önümde yere serdin.
40. Düşmanlarımı kaçmak zorunda bıraktın,
Benden nefret edenleri yok ettim.
41. Feryat ettiler, ama kurtaran çıkmadı;
RAB'bi çağırdılar, ama O yanıt vermedi.
42. Ezdim onları, rüzgarın savurduğu toza döndüler,
Sokak çamuru gibi savurup attım.
43. Halkımın çekişmelerinden beni kurtardın,
Ulusların önderi yaptın,
Tanımadığım halklar bana kulluk ediyor.
44. Duyar duymaz sözümü dinlediler,
Yabancılar bana yaltaklandılar.
45Yabancıların betleri benizleri attı,
Titreyerek çıktılar kalelerinden.
46. RAB yaşıyor! Kayam'a övgüler olsun!
Yücelsin kurtarıcım Tanrı!
47. O'dur öcümü alan,
Halkları bana bağımlı kılan.
48. Düşmanlarımdan kurtarır,
Başkaldıranlardan üstün kılar beni,
Zorbaların elinden alır.
49. Bunun için uluslar arasında sana şükredeceğim, ya RAB,
Adını ilahilerle öveceğim.
50. RAB kralını büyük zaferlere ulaştırır,
Meshettiği krala, Davut'a ve soyuna
Sonsuza dek sevgi gösterir.
İlahi - Korahoğulları'nın mezmuru
1. RAB büyüktür ve yalnız O övülmeye değer
Tanrımız'ın kentinde, kutsal dağında.
2. Yükselir zarafetle,
Bütün yeryüzünün sevinci Siyon Dağı,
Safon'un doruğu, ulu Kral'ın kenti.
3. Tanrı onun kalelerinde
Sağlam kule olarak gösterdi kendini.
4. Krallar toplandı,
Birlikte Siyon'un üzerine yürüdüler.
5. Ama onu görünce şaşkına döndüler,
Dehşete düşüp kaçtılar.
6. Doğum sancısı tutan kadın gibi,
Bir titreme aldı onları orada.
7. Doğu rüzgarının parçaladığı ticaret gemileri gibi
Yok ettin onları.
8. Her Şeye Egemen RAB'bin kentinde,
Tanrımız'ın kentinde,
Nasıl duyduksa, öyle gördük.
Tanrı onu sonsuza dek güvenlik içinde tutacak. Sela
9. Ey Tanrı, tapınağında,
Ne kadar vefalı olduğunu düşünüyoruz.
10. Adın gibi, ey Tanrı, övgün de
Dünyanın dört bucağına varıyor.
Sağ elin zafer dolu.
11. Sevinsin Siyon Dağı,
Coşsun Yahuda kentleri
Senin yargılarınla!
12. Siyon'un çevresini gezip dolanın,
Kulelerini sayın,
13. Surlarına dikkatle bakın,
Kalelerini yoklayın ki,
Gelecek kuşağa anlatasınız:
14. Bu Tanrı sonsuza dek bizim Tanrımız olacak,
Bize hep yol gösterecektir.
Asaf'ın Maskili
1. Dinle, ey halkım, öğrettiklerimi,
Kulak ver ağzımdan çıkan sözlere.
2. Özdeyişlerle söze başlayacağım,
Eski sırları anlatacağım,
3. Duyduğumuzu, bildiğimizi,
Atalarımızın bize anlattığını.
4. Torunlarından bunları gizlemeyeceğiz;
RAB'bin övgüye değer işlerini,
Gücünü, yaptığı harikaları
Gelecek kuşağa duyuracağız.
5. RAB Yakup soyuna koşullar bildirdi,
İsrail'e yasa koydu.
Bunları çocuklarına öğretsinler diye
Atalarımıza buyruk verdi.
6. Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak çocuklar bilsinler,
Onlar da kendi çocuklarına anlatsınlar,
7. Tanrı'ya güven duysunlar,
Tanrı'nın yaptıklarını unutmasınlar,
O'nun buyruklarını yerine getirsinler;
8. Ataları gibi inatçı, başkaldırıcı,
Yüreği kararsız,
Tanrı'ya sadakatsiz bir kuşak olmasınlar.
9. Oklarla, yaylarla kuşanmış Efrayimoğulları
Savaş günü sırtlarını döndüler.
10. Tanrı'nın antlaşmasına uymadılar,
O'nun yasasına göre yaşamayı reddettiler.
11. Unuttular O'nun işlerini,
Kendilerine gösterdiği harikaları.
12. Mısır'da, Soan bölgesinde
Tanrı harikalar yapmıştı atalarının önünde.
13. Denizi yarıp geçirmişti onları,
Bir duvar gibi ayakta tutmuştu suları.
14. Gündüz bulutla,
Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti.
15. Çölde kayaları yarmış,
Sanki dipsiz kaynaklardan
Onlara kana kana su içirmişti.
16. Kayadan akarsular fışkırtmış,
Suları ırmak gibi akıtmıştı.
17. Ama onlar çölde Yüceler Yücesi'ne başkaldırarak
Günah işlemeye devam ettiler.
18. Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek
İçlerinde Tanrı'yı denediler.
19. "Tanrı çölde sofra kurabilir mi?" diyerek,
Tanrı'ya karşı konuştular.
20. "Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı,
Dereler taştı.
Peki, ekmek de verebilir mi,
Et sağlayabilir mi halkına?"
21. RAB bunu duyunca çok öfkelendi,
Yakup'a ateş püskürdü,
Öfkesi tırmandı İsrail'e karşı;
22. Çünkü Tanrı'ya inanmıyorlardı,
O'nun kurtarıcılığına güvenmiyorlardı.
23. Yine de RAB buyruk verdi bulutlara,
Kapaklarını açtı göklerin;
24. Man yağdırdı onları beslemek için,
Göksel tahıl verdi onlara.
25. Meleklerin ekmeğini yedi her biri,
Doyasıya yiyecek gönderdi onlara.
26. Doğu rüzgarını estirdi göklerde,
Gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi.
27. Toz gibi et yağdırdı başlarına,
Deniz kumu kadar kuş;
28. Ordugahlarının ortasına,
Konakladıkları yerin çevresine düşürdü.
29. Yediler, tıka basa doydular,
İsteklerini yerine getirdi Tanrı.
30. Ancak onlar isteklerine doymadan,
Daha ağızları doluyken,
31.Tanrı'nın öfkesi parladı üzerlerine.
En güçlülerini öldürdü,
Yere serdi İsrail yiğitlerini.
32. Yine de günah işlemeye devam ettiler,
O'nun harikalarına inanmadılar.
33. Bu yüzden Tanrı onların günlerini boşluk,
Yıllarını dehşet içinde bitirdi.
34. Tanrı onları öldürdükçe O'na yönelmeye,
İstekle O'nu yeniden aramaya başlıyorlardı.
35. Tanrı'nın kayaları olduğunu,
Yüce Tanrı'nın kurtarıcıları olduğunu anımsıyorlardı.
36. Oysa ağızlarıyla O'na yaltaklanıyor,
Dilleriyle yalan söylüyorlardı.
37. O'na yürekten bağlı değillerdi,
Antlaşmasına sadık kalmadılar.
38. Yine de Tanrı sevecendi,
Suçlarını bağışlıyor, onları yok etmiyordu;
Çok kez öfkesini tuttu,
Bütün gazabını göstermedi.
39. Onların yalnızca insan olduğunu anımsadı,
Geçip giden, dönmeyen bir rüzgar gibi.
40. Çölde kaç kez O'na başkaldırdılar,
Issız yerlerde O'nu gücendirdiler!
41. Defalarca denediler Tanrı'yı,
İncittiler İsrail'in Kutsalı'nı.
42. Anımsamadılar O'nun güçlü elini,
Kendilerini düşmandan kurtardığı günü,
43. Mısır'da gösterdiği belirtileri,
Soan bölgesinde yaptığı şaşılası işleri.
44. Mısır'ın kanallarını kana çevirdi,
Sularını içemediler.
45. Gönderdiği at sinekleri yedi halkı,
Gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi.
46. Ekinlerini tırtıllara,
Emeklerinin ürününü çekirgelere verdi.
47. Asmalarını doluyla,
Yabanıl incir ağaçlarını iri dolu taneleriyle yok etti.
48. Büyükbaş hayvanlarını kırgına,
Küçükbaş hayvanlarını yıldırıma teslim etti.
49. Üzerlerine kızgın öfkesini,
Gazap, hışım, bela
Ve bir alay kötülük meleği gönderdi.
50. Yol verdi öfkesine,
Canlarını ölümden esirgemedi,
Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü.
51. Mısır'da bütün ilk doğanları,
Ham'ın çadırlarında bütün ilk çocukları vurdu.
52. Kendi halkını davar gibi götürdü,
Çölde onları bir sürü gibi güttü.
53. Onlara güvenlik içinde yol gösterdi, korkmadılar;
Düşmanlarınıysa deniz yuttu.
54. Böylece onları kendi kutsal topraklarının sınırına,
Sağ elinin kazandığı dağlık bölgeye getirdi.
55. Önlerinden ulusları kovdu,
Mülk olarak topraklarını
İsrail oymakları arasında bölüştürdü.
Halkını konutlarına yerleştirdi.
56. Ama onlar yüce Tanrı'yı denediler,
O'na başkaldırdılar,
Koşullarına uymadılar.
57. Döneklik edip ataları gibi ihanet ettiler,
Güvenilmez bir yay gibi bozuk çıktılar.
58. Puta taptıkları yerlerle O'nu kızdırdılar,
Putlarıyla O'nu kıskandırdılar.
59. Tanrı bunları duyunca çok öfkelendi,
İsrail'i büsbütün reddetti.
60. İnsanlar arasında kurduğu çadırı,
Şilo'daki konutunu terk etti.
61. Kudretini tutsaklığa,
Görkemini düşman eline teslim etti.
62. Halkını kılıç önüne sürdü,
Öfkesini kendi halkından çıkardı.
63. Gençlerini ateş yuttu,
Kızlarına düğün türküsü söylenmez oldu.
64. Kâhinleri kılıç altında öldü,
Dul kadınları ağlayamadı.
65. O zaman Rab uykudan uyanır gibi,
Şarabın rehavetinden ayılan bir yiğit gibi oldu.
66. Düşmanlarını püskürttü,
Onları sonsuz utanca boğdu.
67. Tanrı Yusuf soyunu reddetti,
Efrayim oymağını seçmedi;
68. Ancak Yahuda oymağını,
Sevdiği Siyon Dağı'nı seçti.
69. Tapınağını doruklar gibi,
Sonsuzluk için kurduğu yeryüzü gibi yaptı.
70. Kulu Davut'u seçti,
Onu koyun ağılından aldı.
71. Halkı Yakup'u, kendi halkı İsrail'i gütmek için,
Onu yavru kuzuların ardından getirdi.
72. Böylece Davut onlara dürüstçe çobanlık etti,
Becerikli elleriyle onlara yol gösterdi.
Ezgi - Davut'un mezmuru
1. Kararlıyım, ey Tanrı,
Bütün varlığımla sana ezgiler, ilahiler söyleyeceğim!
2. Uyan, ey lir, ey çenk,
Seheri ben uyandırayım!
3. Halkların arasında sana şükürler sunayım, ya RAB,
Ulusların arasında seni ilahilerle öveyim.
4. Çünkü sevgin göklere erişir,
Sadakatin gökyüzüne ulaşır.
5. Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Tanrı,
Görkemin bütün yeryüzünü kaplasın!
6. Kurtar bizi sağ elinle, yardım et,
Sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye!
7. Tanrı şöyle konuştu kutsal yerinde:
"Şekem'i sevinçle bölüştürecek,
Sukkot Vadisi'ni ölçeceğim.
8. Gilat benimdir, Manaşşe de benim,
Efrayim miğferim,
Yahuda asam.
9. Moav yıkanma leğenim,
Edom'un üzerine çarığımı fırlatacağım,
Filist'e zaferle haykıracağım."
10. Kim beni surlu kente götürecek?
Kim bana Edom'a kadar yol gösterecek?
11. Ey Tanrı, sen bizi reddetmedin mi?
Ordularımıza öncülük etmiyor musun artık?
12. Yardım et bize düşmana karşı,
Çünkü boştur insan yardımı.
13. Tanrı'yla zafer kazanırız,
O çiğner düşmanlarımızı.
Davut'un mezmuru
1. Bütün yüreğimle sana şükrederim, ya RAB,
İlahlar önünde seni ilahilerle överim.
2. Kutsal tapınağına doğru eğilir,
Adına şükrederim,
Sevgin, sadakatin için.
Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün tuttun.
3. Seslendiğim gün bana yanıt verdin,
İçime güç koydun, beni yüreklendirdin.
4. Şükretsin sana, ya RAB, yeryüzü krallarının tümü,
Çünkü ağzından çıkan sözleri işittiler.
5. Yaptığın işleri ezgilerle övsünler, ya RAB,
Çünkü çok yücesin.
6. RAB yüksekse de,
Alçakgönüllüleri gözetir,
Küstahları uzaktan tanır.
7. Sıkıntıya düşersem, canımı korur,
Düşmanlarımın öfkesine karşı el kaldırırsın,
Sağ elin beni kurtarır.
8. Ya RAB, her şeyi yaparsın benim için.
Sevgin sonsuzdur, ya RAB,
Elinin eserini bırakma!
1. Geçimsiz kişi kendi çıkarı peşindedir,
İyi öğüde hep karşı çıkar.
2. Akılsız kişi bir şey anlamaktan çok
Kendi düşüncelerini açmaktan hoşlanır.
3. Kötülüğü aşağılanma,
Ayıbı utanç izler.
4. Bilge kişinin ağzından çıkan sözler derin sular gibidir,
Bilgelik pınarı da coşkun bir akarsu.
5. Kötüyü kayırmak da,
Suçsuzdan adaleti esirgemek de iyi değildir.
6. Akılsızın dudakları çekişmeye yol açar,
Ağzı da dayağı davet eder.
7. Akılsızın ağzı kendisini mahveder,
Dudakları da canına tuzaktır.
8. Dedikodu tatlı lokma gibidir,
İnsanın ta içine işler.
9. İşini savsaklayan kişi
Yıkıcıya kardeştir.
10. RAB'bin adı güçlü kuledir,
Ona sığınan doğru kişi için korunaktır.
11. Zengin servetini bir kale,
Aşılmaz bir sur sanır.
12. Yürekteki gururu düşüş,
Alçakgönüllülüğü ise onur izler.
13. Dinlemeden yanıt vermek
Ahmaklık ve utançtır.
14. İnsanın ruhu hastalıkta ona destektir.
Ama ezik ruh nasıl dayanabilir?
15. Akıllı kişi bilgiyi satın alır,
Bilgenin kulağı da bilgi peşindedir.
16. Armağan, verenin yolunu açar
Ve kendisini büyüklerin önüne çıkartır.
17. Duruşmada ilk konuşan haklı görünür,
Başkası çıkıp onu sorgulayana dek.
18. Kura çekişmeleri sona erdirir,
Güçlü rakipleri uzlaştırır.
19. Gücenmiş kardeş surlu kentten daha zor elde edilir.
Çekişme sürgülü kale kapısı gibidir.
20. İnsanın karnı ağzının meyvesiyle,
Dudaklarının ürünüyle doyar.
21. Dil ölüme de götürebilir, yaşama da;
Konuşmayı seven, dilin meyvesine katlanmak zorundadır.
22. İyi bir eş bulan iyilik bulur
Ve RAB'bin lütfuna erer.
23. Yoksul acınma dilenir,
Zenginin yanıtıysa serttir.
24. Yıkıma götüren dostlar vardır,
Ama öyle dost var ki, kardeşten yakındır insana.