☊ TCL02
Müzik şefi için - Sekiz telli sazlarla -
Davut'un mezmuru
1. Kurtar beni, ya RAB, sadık kulun kalmadı,
Güvenilir insanlar yok oldu.
2. Herkes birbirine yalan söylüyor,
Dalkavukluk, ikiyüzlülük ediyor.
3. Sustursun RAB dalkavukların ağzını,
Büyüklenen dilleri.
4. Onlar ki, "Dilimizle kazanırız,
Dudaklarımız emrimizde,
Kim bize efendilik edebilir?" derler.
5. "Şimdi kalkacağım" diyor RAB,
"Çünkü mazlumlar eziliyor,
Yoksullar inliyor,
Özledikleri kurtuluşu vereceğim onlara."
6. RAB'bin sözleri pak sözlerdir;
Toprak ocakta eritilmiş,
Yedi kez arıtılmış gümüşe benzer.
7. Sen onları koru, ya RAB,
Bu kötü kuşaktan hep uzak tut!
8. İnsanlar arasında alçaklık rağbet görünce,
Kötüler her yanda dolaşır oldu.
Müzik şefi için - Korahoğulları'nın Maskili
1. Geyik akarsuları nasıl özlerse,
Canım da seni öyle özler, ey Tanrı!
2. Canım Tanrı'ya, yaşayan Tanrı'ya susadı;
Ne zaman görmeye gideceğim Tanrı'nın yüzünü?
3. Gözyaşlarım ekmeğim oldu gece gündüz,
Gün boyu, "Nerede senin Tanrın?" dedikleri için.
4. Anımsayınca içim içimi yiyor,
Nasıl toplulukla birlikte yürür,
Tanrı'nın evine kadar alaya öncülük ederdim,
Sevinç ve şükran sesleri arasında,
Bayram eden bir kalabalıkla birlikte.
5. Neden üzgünsün, ey gönlüm,
Neden içim huzursuz?
Tanrı'ya umut bağla,
Çünkü O'na yine övgüler sunacağım;
O benim kurtarıcım ve Tanrım'dır.
6-7. Gönlüm üzgün,
Bu yüzden seni anımsıyorum, ey Tanrım.
Şeria yöresinde, Hermon ve Misar dağlarında
Çağlayanların gümbürdeyince,
Enginler birbirine sesleniyor,
Bütün dalgaların, sellerin üzerimden geçiyor.
8. Gündüz RAB sevgisini gösterir,
Gece ilahi söyler, dua ederim
Yaşamımın Tanrısı'na.
9. Kayam olan Tanrım'a diyorum ki,
"Neden beni unuttun?
Niçin düşmanlarımın baskısı altında
Yaslı gezeyim?"
10. Gün boyu hasımlarım: "Nerede senin Tanrın?" diyerek
Bana sataştıkça,
Kemiklerim kırılıyor sanki.
11. Neden üzgünsün, ey gönlüm,
Neden içim huzursuz?
Tanrı'ya umut bağla,
Çünkü O'na yine övgüler sunacağım;
O benim kurtarıcım ve Tanrım'dır.
Süleyman'ın mezmuru
1. Ey Tanrı, adaletini krala,
Doğruluğunu kral oğluna armağan et.
2. Senin halkını doğrulukla,
Mazlum kullarını adilce yargılasın!
3. Dağlar, tepeler,
Halka adilce gönenç getirsin!
4. Mazlumlara hakkını versin,
Yoksulların çocuklarını kurtarsın,
Zalimleriyse ezsin!
5. Güneş ve ay durdukça,
Kral kuşaklar boyunca yaşasın;
6. Yeni biçilmiş çayıra düşen yağmur gibi,
Toprağı sulayan bereketli yağmurlar gibi olsun!
7. Onun günlerinde doğruluk serpilip gelişsin,
Ay ışıdığı sürece esenlik artsın!
8. Egemenlik sürsün denizden denize,
Fırat'tan yeryüzünün ucuna dek!
9. Çöl kabileleri diz çöksün önünde,
Düşmanları toz yalasın.
10. Tarşiş'in ve kıyı ülkelerinin kralları
Ona haraç getirsin,
Saba ve Seva kralları armağanlar sunsun!
11. Bütün krallar önünde yere kapansın,
Bütün uluslar ona kulluk etsin!
12. Çünkü yardım isteyen yoksulu,
Dayanağı olmayan düşkünü o kurtarır.
13. Yoksula, düşküne acır,
Düşkünlerin canını kurtarır.
14. Baskıdan, zorbalıktan özgür kılar onları,
Çünkü onun gözünde onların kanı değerlidir.
15. Yaşasın kral!
Ona Saba altını versinler;
Durmadan dua etsinler onun için,
Gün boyu onu övsünler!
16. Ülkede bol buğday olsun,
Dağ başlarında dalgalansın!
Başakları Lübnan gibi verimli olsun,
Kent halkı ot gibi serpilip çoğalsın!
17. Kralın adı sonsuza dek yaşasın,
Güneş durdukça adı var olsun,
Onun aracılığıyla insanlar kutsansın,
Bütün uluslar "Ne mutlu ona" desin!
18. RAB Tanrı'ya, İsrail'in Tanrısı'na övgüler olsun,
Harikalar yaratan yalnız O'dur.
19. Yüce adına sonsuza dek övgüler olsun,
Bütün yeryüzü O'nun yüceliğiyle dolsun!
Amin! Amin!
20. İşay oğlu Davut'un duaları burada bitiyor.
Zayıf düşünce derdini RAB'be döken mazlumun duası
1. Ya RAB, duamı işit,
Yakarışım sana erişsin.
2. Sıkıntılı günümde yüzünü benden gizleme,
Kulak ver sesime,
Seslenince yanıt ver bana hemen.
3. Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor,
Kemiklerim ateş gibi yanıyor.
4. Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu,
Ekmek yemeyi bile unuttum.
5. Bir deri bir kemiğe döndüm
Acı acı inlemekten.
6. Issız yerlerdeki ishakkuşunu andırıyorum,
Viranelerdeki kukumav gibiyim.
7. Gözüme uyku girmiyor,
Damda yalnız kalmış bir kuş gibiyim.
8. Düşmanlarım bütün gün bana hakaret ediyor,
Bana dil uzatanlar adımı lanet için kullanıyor.
9-10. Kızıp öfkelendiğin için
Külü ekmek gibi yiyor,
İçeceğime gözyaşı katıyorum.
Beni kaldırıp bir yana attın.
11. Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte,
Ot gibi sararmaktayım.
12. Ama sen, sonsuza dek tahtında oturursun, ya RAB,
Ünün kuşaklar boyu sürer.
13. Kalkıp Siyon'a sevecenlik göstereceksin,
Çünkü onu kayırmanın zamanıdır, beklenen zaman geldi.
14. Kulların onun taşlarından hoşlanır,
Tozunu bile severler.
15. Uluslar RAB'bin adından,
Yeryüzü kralları görkeminden korkacak.
16. Çünkü RAB Siyon'u yeniden kuracak,
Görkem içinde görünecek.
17. Yoksulların duasına kulak verecek,
Yalvarışlarını asla hor görmeyecek.
18. Bunlar gelecek kuşak için yazılsın,
Öyle ki, henüz doğmamış insanlar
RAB'be övgüler sunsun.
19. RAB yücelerdeki kutsal katından aşağı baktı,
Göklerden yeryüzünü gözetledi,
20.Tutsakların iniltisini duymak,
Ölüm mahkûmlarını kurtarmak için.
21-22. Böylece halklar ve krallıklar
RAB'be tapınmak için toplanınca,
O'nun adı Siyon'da,
Övgüsü Yeruşalim'de duyurulacak.
23. RAB gücümü kırdı yaşam yolunda,
Ömrümü kısalttı.
24. "Ey Tanrım, ömrümün ortasında canımı alma!" dedim.
"Senin yılların kuşaklar boyu sürer!
25. "Çok önceden attın dünyanın temellerini,
Gökler de senin ellerinin yapıtıdır.
26. Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın.
Hepsi bir giysi gibi eskiyecek.
Onları bir kaftan gibi değiştireceksin,
Geçip gidecekler.
27. Ama sen hep aynısın,
Yılların tükenmeyecek.
28. Gözetiminde yaşayacak kullarının çocukları,
Senin önünde duracak soyları."
Hac ilahisi
1-2. Ya RAB, Davut'un hatırı için,
Çektiği bütün zorlukları,
Sana nasıl ant içtiğini,
Yakup'un güçlü Tanrısı'na adak adadığını anımsa:
3. "Evime gitmeyeceğim,
Yatağıma uzanmayacağım,
4. Gözlerime uyku girmeyecek,
Göz kapaklarım kapanmayacak,
5. RAB'be bir yer,
Yakup'un güçlü Tanrısı'na bir konut buluncaya dek."
6. Antlaşma Sandığı'nın* Efrata'da olduğunu duyduk,
Onu Yaar kırlarında bulduk.
7. "RAB'bin konutuna gidelim,
Ayağının taburesi önünde tapınalım" dedik.
8. Çık, ya RAB, yaşayacağın yere,
Gücünü simgeleyen sandıkla birlikte.
9. Kâhinlerin doğruluğu kuşansın,
Sadık kulların sevinç çığlıkları atsın.
10. Kulun Davut'un hatırı için,
Meshettiğin krala yüz çevirme.
11. RAB Davut'a kesin ant içti,
Andından dönmez:
"Senin soyundan birini tahtına oturtacağım.
12. Eğer oğulların antlaşmama,
Vereceğim öğütlere uyarlarsa,
Onların oğulları da sonsuza dek
Senin tahtına oturacak."
13. Çünkü RAB Siyon'u seçti,
Onu konut edinmek istedi.
14. "Sonsuza dek yaşayacağım yer budur" dedi,
"Burada oturacağım, çünkü bunu kendim istedim.
15. Çok bereketli kılacağım erzağını,
Yiyecekle doyuracağım yoksullarını.
16. Kurtuluşla donatacağım kâhinlerini;
Hep sevinç ezgileri söyleyecek sadık kulları.
17. Burada Davut soyundan güçlü bir kral çıkaracağım,
Meshettiğim kralın soyunu
Işık olarak sürdüreceğim.
18. Düşmanlarını utanca bürüyeceğim,
Ama onun başındaki taç parıldayacak."
1. Terbiye edilmeyi seven bilgiyi de sever,
Azarlanmaktan nefret eden budaladır.
2. İyi kişi RAB'bin lütfuna erer,
Ama düzenbazı RAB mahkûm eder.
3. Kötülük kişiyi güvenliğe kavuşturmaz,
Ama doğruların kökü kazılamaz.
4. Erdemli kadın kocasının tacıdır,
Edepsiz kadınsa kocasını yer bitirir.
5. Doğruların tasarıları adil,
Kötülerin öğütleri aldatıcıdır.
6. Kötülerin sözleri ölüm tuzağıdır,
Doğruların konuşmasıysa onları kurtarır.
7. Kötüler yıkılıp yok olur,
Doğru kişinin evi ayakta kalır.
8. Kişi sağduyusu oranında övülür,
Çarpık düşünceliyse küçümsenir.
9. Köle sahibi olup aşağılanan
Büyüklük taslayıp ekmeğe muhtaç olandan yeğdir.
10. Doğru kişi hayvanıyla ilgilenir,
Ama kötünün sevecenliği bile zalimcedir.
11. Toprağını işleyenin ekmeği bol olur,
Hayal peşinde koşansa sağduyudan yoksundur.
12. Kötü kişi kötülerin ganimetini ister,
Ama doğru kişilerin kökü ürün verir.
13. Kötü kişinin günahlı sözleri kendisi için tuzaktır,
Ama doğru kişi sıkıntıyı atlatır.
14. İnsan ağzının ürünüyle iyiliğe doyar,
Elinin emeğine göre de karşılığını alır.
15. Ahmağın yolu kendi gözünde doğrudur,
Bilge kişiyse öğüde kulak verir.
16. Ahmak sinirlendiğini hemen belli eder,
Ama ihtiyatlı olan aşağılanmaya aldırmaz.
17. Dürüst tanık doğruyu söyler,
Yalancı tanıksa hile solur.
18. Düşünmeden söylenen sözler kılıç gibi keser,
Bilgelerin diliyse şifa verir.
19. Gerçek sözler sonsuza dek kalıcıdır,
Oysa yalanın ömrü bir anlıktır.
20. Kötülük tasarlayanın yüreği hileci,
Barışı öğütleyenin yüreğiyse sevinçlidir.
21. Doğru kişiye hiç zarar gelmez,
Kötünün başıysa beladan kurtulmaz.
22. RAB yalancı dudaklardan iğrenir,
Ama gerçeğe uyanlardan hoşnut kalır.
23. İhtiyatlı kişi bilgisini kendine saklar,
Oysa akılsızın yüreği ahmaklığını ilan eder.
24. Çalışkanların eli egemenlik sürer,
Tembellikse köleliğe götürür.
25. Kaygılı yürek insanı çökertir,
Ama güzel söz sevindirir.
26. Doğru kişi arkadaşına da yol gösterir,
Kötünün tuttuğu yolsa kendini saptırır.
27. Tembel kişi işini bitirmez,
Oysa çalışkan değerli bir servet kazanır.
28. Doğru yol yaşam kaynağıdır,
Bu yol ölümsüzlüğe götürür.